Tayvan Kültür Merkezi Adana’da yapılan Üreten kadın Eller Etkinliğine katıldı. Etkinlik esnasında Eğitim Seminerinde yapmış oldugumuz çalışmalar En ince detayıyla görüşüldü. Seminerde, Tayvan Kültür Merkezimizin koordinatörü Prof. Dr. Chıu Chen Yu beyin yapmış oldugu çalışmaları Çevre illerden gelen kooperatif başkanlarına bilgi verildi. Bizi diğer Stk ‘lardan ayıran özellik, bu çalışmalarımızın Temelini Mülteci Sorunu sadece Sınır Ülkelerinin Sorunu olmayıp Bütün Dünyanın sorunu sloganıyla yola çıkan Tayvan vatandaşlarının yardım ve işbirliği çalışmalarıyla atılmış. Her türlü çalışmalarımız bir Asyalının Disiplini ve kararlıgıyla hayata geçirilmiş, Sadece Tayvan Kültür merkezinin inşaatını yapmamış. Bir yandanda Radikal bölgede olmasına ragmen pozitif ayrım yapılan Dini vecizelerini yerine getiren kadınlarla bile görüşme imkanı saglanarak bu tür derneklere ve kadınlara imkan sağlanmıştır. Kadınlarla çalışma yapılarak ilk Ürünümüz olan kedilerimiz kadınların hem hayat hikayeleri olup psikolojik terapi yapılarak, ilmik ilmik acılarını anıları üzüntülerini dile getirerek farklı hikayelerlerle sosyal uyum çalışması yapılarak ekonomik destek çalışmadının temeli kedilerimiz olan liflerle hayata geçilip daha sonra da sırasıyla hayvan objeleriyle atkılarımız Ve çantalarımız yapmış oldugumuz El sanatları Ziyaretçilerin dikkatini çekerek bizlerin yapmış oldukları çalışmalarımız hakkında bilgi istişaresinde bulunarak Standımıza yakından ilgilenilmiş olup Ayrıca çalışmalarımızı yakından inceleyen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, beyde bizden çalışmalarımız Merkezimizin yapmış oldugu çalışmalarla yakından ilgilenerek küçük bir brifing almıştır. Bizlere Teşekkür ederek Çalışmalarınız diğer STK lara da örnek Teşkil etmesini diğer STK larında aynı çizgide iletlerse başarının kaçınılmaz olacagını dile getirdi. Ayrıca Etkinlik de Adana Valisi Süleyman Elban ve siyasi ve bürokratların katıldıgı "Halkbank Üretin Kadınlar Buluşması"na konuşan Bakan Nebati bu dönemde küresel fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmak amacıyla kurgulanan "Türkiye Ekonomi Modeli"ni başarılı şekilde uygulamaya devam ettiklerini söyledi.Modelin odağına ihracat, üretim, istihdam ve yatırımları artırmanın, cari dengeyi kalıcı olarak tesis etmenin alındığını vurgulayan Nebati, şöyle konuştu: "Bu sayede makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirerek küresel değer zincirlerinde yükselmeyi hedefliyoruz. Uygulamaya aldığımız Kur Korumalı TL Mevduat ve Katılma Hesabı (KKM) ile YUVAM Hesabı gibi destekleyici alternatif enstrümanlarla finansal istikrarı sağlamlaştırdık. 2021 Aralık ayında devreye aldığımız bu yöntemle, döviz tevdiat hesaplarının toplam mevduat içindeki payı 10 puanın üzerinde azalmış, mevduatın vadesi ise iki katına çıkmıştır. KKM ayrıca döviz kuru istikrarına da katkı sağlamıştır. Bununla beraber, kamuoyundaki bazı spekülatif tartışmaların aksine bütçeye oluşturduğu maliyet de sınırlı kalmıştır. Nitekim bütçeden mart ayında 11,7 milyar lira, nisan ayında 4,6 milyar lira ve mayıs ayında 4,8 milyar lira olmak üzere toplam 21,1 milyar lira tutarında ödeme gerçekleşmiştir. Ayrıca, KKM uygulamasının bütçeye olası maliyeti Bakanlığımız tarafından farklı senaryolar dahilinde yakinen takip ediliyor."Çeşitli mecralarda gündeme getirilen "şişirilmiş" bazı rakamların gerçeği yansıtmadığını ifade eden Nebati, şunları aktardı: "Bu maliyetleri yayınlıyoruz, yayınlamaya devam edeceğiz. Öyle kafadan atmakla olmuyor. Maliyetlerimiz belli. İhracatçı şirketlerimizle sanayi şirketlerimiz için kurumlar vergisini 1 puan indirerek uluslararası rekabetçilik düzeyini artırıyoruz. Kredilerdeki selektif yaklaşımımızla, yatırımları desteklemeye yönelik kredileri önceliklendiriyoruz. Bu çerçevede 60 milyar lira tutarında Hazine destekli KGF paketlerini uygulamaya aldık. Şimdi bu paket tamamlandıktan sonra yeni paketleri de devreye alma zamanı geliyor. Benzer şekilde ihracatçılara ve turizm sektöründe faaliyet gösteren girişimcilere uzun vadeli finansman sağlamak üzere 150 milyar liralık bir imkanı da hayata geçirdik. Bu adımlara ilave olarak, tüketici kredilerinde yüzde 5 olarak uygulanan BSMV oranını yüzde 10'a çıkartarak kredilerin üretime yönlendirilmesini, selektif kredi politikamızı daha da pekiştirerek ilerliyoruz. Bu adımın, aynı zamanda enflasyonla mücadele sürecine de katkı sunacağını düşünüyoruz..